bugün
yenile
    1. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      her şeyden önce şuna değinmek istiyorum bazı anime serileri vardır ki bunları izlemeden bugüne kadar gerçekten anime izlediğiniz ilizyonuna kapılırsınız… ancak gelin görün ki durum böyle değildir. işte bu efsane serilerden bir tanesi bir dönem ülkemizde de yayınlanan rurouni kenshin serisidir. bir samuray temalı animeden beklediğiniz ne varsa bulabileceğiniz bir seri rurouni kenshin. seri, japonya’nın erken meiji döneminde yer alıyor ve eskiden efsanevi bir suikastçı olan himura kenshin’in öldürmeme yemininden sonra japonya’nın insanlarını korumak için iyilik timsali bir gezgine(rurouni) dönüşümünün ardından başından geçen maceraları anlatıyor. öncelikle meiji dönemini kısaca açacak olursam 1869 eylülüyle 1912 temmuzu arasında geçen dönem olarak karşımıza çıkar ve bu sırada tahtta 122. imparator meiji oturmaktadır. bu tarihleri bu kadar önemli kılan ise japonya’nın feodal düzenden modern toplum yapısına geçtiği zaman dilimi kapsamalarıdır. rurouni kenshin, meiji restorasyonu esnasında samurayların güçlerini kaybettiği bir tarihi gerçeği animeye entegre ederek kurguyla harmanlıyor ve ortaya gayet güzel bir sentez çıkıyor. seri 95 bölümden oluşuyor ama siz bu bana yetmez daha da isterim derseniz (ki izledikten sonra muhtemelen diyeceksiniz) 3 tane de anime filmi mevcut. bunlar birbirinden bağımsız filmler ve her biri de damaklarda ayrı bir tat bırakıyor. anlaşılacağı üzere kenshin öyle oturayım da başından kalkmadan bir solukta izleyeyim denecek kadar kısa bir serüven değil. serinin 95 bölüm olmasıyla beraber içinde birçok hikaye ve karakter de geliyor. ana karakterler dışında kenshin ve arkadaşlarının karşılaştığı rakiplerin çoğu son derece orjinal olarak tasarlanmış ve kullandıkları tekniklerin arkaplanları detaylı bir şekilde anlatılmış durumda. animasyon kalitesi tatmin seviyesinin üstünde, hiçbir karakter sırıtmıyor ve aksiyon sahnelerinde bile taviz vermeden aynı kaliteyi koruyorlar. kılıç dövüşleri gerçekten akıllarda kalıcı izler bırakmayı başarıyor. kapışmalar adeta bir satranç oyununu andırıyor. hamle üstüne hamle strateji karşısına strateji. Rakiplerin birbirini detaylı bir şekilde gözlemlemesi bile seyirciye aktarılmış durumda. bu leziz aksiyon orgazmına eşlik eden efektler ve fon müzikleri de yabana atılır cinsten değil hani. iki katananın çarpıştığı anda çıkardığı seslerden tutun da ölümcül samurayların seri adımlarının dojo salonlarında yankılanmasına kadar gerçekçi efektler, kapışmadan önceki gergin bekleyiş esnasında fondaki uzak doğu ezgileri bunların hepsi serinin kalitesini arttıran cinsten. seriyi güzel bir anime yapan en önemli öğelerden biri kuşkusuz derin bir şekilde işlenmiş karakterleri. aslında seride mevcut çok fazla karakter var ama en önemlileri olduğunu düşündüğüm bu dört ana karakter başlamak için iyi bir nokta sanırım. himura kenshin serinin ana karakteri, eskiden acımasız bir suikastçiyken artık kendi halinde bir gezgin olan kenshin genel olarak herkesin gönlünü yapmaya çalışan optimist,komik ve sepmatik biri olarak karşımıza çıksa da eline kılıcı aldığı zaman bambaşka bir karaktere bürünüyor. kenshin’in tavanları delen karizmasının kaynağı olan yanağındaki X şeklindeki yarasına da dikkat edelim. suikastçı olduğu dönemde hitokiri battosai olarak tanınan himura’nın belki de en ilginç özelliği zamanında işlediği günahlardan arınmak adına artık bir sakabato yani ters taraflı bir katana kullanmasıdır. normal bir samuray kılıcının keskin tarafı öndeyken kenshin’in kılıcında bu taraf içerdedir ve birini bu kılıçla öldürmek hayli zordur. seri boyunca kenshin’in naif ve savaşçı kişilikleri arasında gidip gelmesi gerçekten izlenmeye değer. bana göre en karizmatik çizgi film karakteridir. (bkz: en karizmatik çizgi film karakterleri) kamiya kaoru kaoru tokyo’da bir kendo okulunda eğitmenlik yapmaktadır. civarda birçok insanın kendine battosai olarak tanıtan ve kaoru'nun okuluna mensup olduğunu iddia eden biri tarafından öldürülmesinin ardından çoğu öğrencisini kaybeder ve bu okulun prestijini büyük derecede zedeler. tam da olaya el atmak için sözde battousai’ın peşine düşmek üzereyken kenshin sahtekarı benzetir ve kaoru’yla yolları bu noktada kesişir. sempatik ve cana yakın hatun modelimiz ve yeri geldiğinde kendi başının çaresine bakmayı bilecek kadar da güçlü şahsiyetimizdir. sanosuke sagara sano, sehiko ordu’sunun eski bir askeridir. ancak ordu ileride meiji hükümeti olacaklar tarafından dağıtılınca sanosuke kiralık bir savaşçı haline gelir. hırsını dizginlemek için yaptığı tek şey kavga etmektir. seride himura’yla karşılaşır ve kenshin sanosuke’yi kolayca yener. sano’yu serideki diğer karakterlerden farklı kılan en önemli özellik bana kalırsa çıplak elle dövüşmesi ve çok dayanıklı olmasıdır. saito hajime gerçek hayattaki saito hajime üzerine yaratılmış bir karakterdir. kenshin’e zıt yapıda olan eski bir shinsengumi üyesidir. bakumatsu (edo döneminin son zamanlarına verilen ad, feodallikten meiji dönemine geçişin gerçekleştiği zaman dilimi) esnasında kenshin’le uzun süreli bir rekabet içinde olan saito seride aslında meiji hükümeti için çalışan bir ajandır ve ortaya çıkışının ardından kenshin ve ekibine dahil olur ancak bu çokta huzurlu bir birliktelik değildir. elinden düşmeyen sigarası, eşsiz analitik zekası ve yüzünü kaplayan dört tutam saçıyla saito izlemesi son derece eğlenceli bir karakter. aksiyon, romantizm, felsefe, siyaset ve komedi gibi birçok türü aynı tasta profesyonel bir şekilde harmanlamayı başaran ender animelerden. tereddüt dahi edilmeden izlenmesi gereken bir anime. (bkz: küçükken izlenilen unutulmaz çizgi filmler)